ÇOCUKLARLA OYUN

Aile ile geçirilen zaman kıymetlidir. Evde geçirdiğimiz zamanı daha kaliteli hale getirmek için çocuklarımızla hayatın içinden oyunlar oynamalıyız. Günlük işeri oyuna çevirmek, eğlenceli hale getirmek mümkündür. Oyun oynamak çocukların sağlıklı gelişimi için çok önemlidir. Ara tatilde evde çocuklarımızla kaliteli vakit geçirelim. Ekranlarımızı kapatıp  aile içi iletişimimizi güçlendirelim. 


NEDEN OYUN OYNUYORUZ

Çocuklarımız için oyun oynamak yemek kadar, su kadar elzem. Sürekli oyun oynamak istiyorlar değil mi? Biz de onlarla bir sürü oyunlar oynuyoruz. Bu oyunlar sayesinde çocuklarımız kendilerini ifade ediyor, duygu ve düşüncelerini ortaya koyuyorlar. İşte oyun terapisi de günümüzde bu nedenle o kadar yaygınlaştı. Çocuk oyun sırasında kendisini saklamıyor, içindeki tüm duygu yoğunluğunu, onu strese sokan, mutlu eden, üzen her şeyi ortaya koyuyor. Fakat biz ebeveynlerin çocuklarımızla asıl oynama nedenimiz onların yanında olduğumuzu, onlara destek verdiğimizi, onlarla birlikte olmaktan keyif duyduğumuzu hissettirebilmek. Anılarında güzel izler bırakabilmek. Çocuğumuz bir yetişkin olduğunda "Hiç unutmam bir gün annemle salon minderlerinden gemi yapmıştık ama minder patlayıp her yer yün olmuştu. Annem 'gemimiz battı haydi denize atlayalım' diyerek yünlerin içine atlamıştı. Ne deli kadındı şu annem." derse fena mı olur yani?

Mutlu, özgüveni yüksek, sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmek istiyoruz. Bunun formülü fikirlerine saygı duyarak, çocuğumuzun da kendine özgü davranışları olabileceğini kabul etmekten geçiyor. Bunu hissettirmenin yolu ise oyundan geçiyor. Çocuğu karşınıza oturtup "fikirlerine saygı duyuyorum, sen saygı duyulacak bir varlıksın" demek ne kadar etkili olur tartışılır ama oyun içinde bunu hissettirmenin yerini hiçbir kelime, cümle alamaz. Çünkü bazı duygular hissettirilir. İşte oyun da bu duyguları hissettirmenin en sihirli yoludur.

Çocuğumun zekası gelişsin aman en zeki çocuk benimki olsun, okulları birincilikle bitirsin, burslar kazansın diye oyun oynanmaz. Mutlu olsun, özgüveni yüksek olsun, onu sevdiğimi değer verdiğimi hissetsin diye oynanır.

Ayrıca zeka, gelişimin sadece bir yönü. Evet renkleri, sayıları, şekilleri öğrensin. Ama günaydın demeyi, sırasını beklemeyi, rica etmeyi, çatal kaşık kullanmayı, elini yıkamayı/kurulamayı, kıyafetlerini giymeyi, ayakkabısını bağlamayı, kalem tutmayı, merdiven inip çıkmayı vb. de öğrensin. İşte bütün bunları oyunla öğretiyoruz çocuklarımıza.

Nasıl bir oyun oynarsanız oynayın çocuğunuzun gelişimi desteklenecek zaten. Siz çocuğunuzla oynayın ve bundan keyif alın.

Çocuklarımızın televizyon, tablet ile sık vakit geçirmesi onların gelişimi için doğru değildir. Sanal video ve oyunlar gelişimi birçok yönden olumsuz etkiler. Ara tatilde ekranları kapatıp bol bol aile saati yapalım. Çocuklarınızla oynayabileceğiniz birkaç oyun önerimiz var:

1.       TAVŞAN YARIŞI (3-6 YAŞ)

Topu bacaklarınızın arasına alıp zıplayarak belirli bir mesafeyi gitmeyi denediniz mi hiç? O halde denemenin vakti geldi. Top bacaklarınızın arasında;

Ø  Çift ayak sıçrayın

Ø  Yürümeye çalışın

Ø  Kollar iki yanda açık zıplayın

Ø  Eller belde zıplayın, yürüyün

Bir çizginin üzerinden veya belirli bir mesafeyi yürüyelim, eğlencenin tadına varalım!

       Bu oyunu oynayarak;

·         Dikkat ve konsantrasyon

·         Beden koordinasyonu

·         Büyük kas motor gelişimle ilgili bir dizi hareketi yapabilme

·         Kurallı oyun oynayabilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

2.       BARDAK YOLU (3-6 yaş)

Büyük boy bir kağıda yan yana iki tane zikzaklı yol çizin ve bu kağıdı evde masanızın üzerine serin. Ve oyun başlıyooor. Herkes kendi yolunun başına geçsin. Başlangıca bir bardak koysun ve üfleyerek masanın sonuna kadar götürüp, düşürsün.

Bakalım bir dakika içinde kim daha fazla bardağı yolun sonuna ulaştıracak?

Pratik, eğlenceli ve kazanımı bol bir oyun daha. Bence denemeye değer. Ne dersiniz?

Bu oyunu oynayarak;

·         Sınır kelimesini tanıma

·         Nefesini kontrollü olarak kullanma

·         Kurallı oyun oynama

·         Tane kavramı ve ritmik sayma becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

 

3.       MANDALİNA DENEYİ (3-6 yaş)

Şeffaf / cam iki kaba/bardağa su dolduruyoruz. İki mandalinadan birinin kabuğunu soyarız. Her iki mandalinayı da suyun içine atıyoruz. Kabuksuz mandalinayı suyun içine atınca hoop batıyor! Kabukluyu atınca batmıyor

Mandalina kabukluyken içinde hava var o nedenle batmıyor. Yani kabuklar, mandalinanın can yeleği aslında! Nasıl ki biz kolluk takınca batmıyoruz mandalinanın kabuğu da bir çeşit kolluk.

Bu oyunu oynayarak;

·         Neden sonuç ilişkisi kurabilme

·         Gözlem ve analiz yapabilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

 

4.       MANDALİNA YARIŞI (2-6 yaş)

İşte çook çook eğlenceli bir oyun karşınızdaa!

İğne ipliği alın elinize, dizin mandalinaları! Kural basit; ip tutulmadan mandalinalar yenecek. Bu kural 2-3 yaş grubu için esneyebilir, onlar ipi tutabilir. Bakalım en çok mandalinayı kim yiyecek?

DİKKAT!

Bu oyunun en önemli kazanımı ailecek geçirilecek keyifli anlardır. Mutlaka deneyin! Çok eğleneceksiniz.

Bu oyunu oynayarak;

·         Tane kavramı tanıma

·         Beden koordinasyonu

·         Kurallı oyun oynayabilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

5.       YAPRAK TOPLAMA (2-6 yaş)

Sonbaharın belki de en güzel etkinliklerinden birisi yaprak yaprak toplama. Dökülen yaprakları toplamak için ağaçlık bir alana gidebilirsiniz.

 Daha sonra topladığınız yaprakları renklerine, şekillerine göre sınıflayıp, onları bir tablo haline getirip, evinizin/sınıfınızın duvarında sergileyebilirsiniz.

Eşleştirme hep masa başında sayılarla, geometrik şekillerle yapılmak zorundaymış gibi düşünülüyor.  Aslında doğal materyallerle yapraklarla yapılan daha eğlenceli, gerçekçi ve hayatın içinden değil mi sizce de?

Bu oyunu oynayarak;

·         Gruplama yapabilme

·         Eşleştirme yapabilme

·         Farklı dokuların farkına varabilme

·         Çevresine dikkat edebilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

 

6       YAPRAK EŞLEŞTİRME (3-6 yaş)

Evde duvarınıza büyük bir kağıt yapıştırın. Kağıdın karşılıklı iki kenarına uzunlamasına çift taraflı bant yapıştırın.

Topladığınız yapraklardan birbiri ile eş olanları ayırın.

Yaprakların birinci grubunu kağıdın sağ tarafına yapıştırırken, eşlerini de karşı tarafa karışık olarak yapıştırın.

Şimdi sıra eşleştirmede verin kalemi ellerine eşleştirsinler.

 

Çocuklarımız öz bakımlarını yardımsız yapabilecekleri yaşa geldiler. Artık onların gelişimlerini desteklemek için bakımlarını kendi başlarına yapmalarına izin vermeliyiz. Çocuklar yemeklerini kendi yemeli. Tuvalette kendi başına temizlenmeli. Ellerini yıkayabilir, musluğu açıp kapatabilir, eşofmanını kendi indirip çekebilir. Dişlerini fırçalayabilir. Pijamasını giyebilir. Bunları yapamıyorsa cesaretlendirmeli ve yanlış yapmasına izin vermeliyiz. Başlarda beceriksizce yaptığında eleştirip düzeltmek cesaretini kırabilir. Çocuğunuzun yapamadıklarını değil yapabildiklerini söyleyin. 

Çocuklarımıza her zaman yaratıcı oyunlar bulamayız. Çocukları televizyon, tablet ile veya bir oyuncakla bırakıp işlerimize bakmak doğru değildir. Onları hayata katmalıyız. Siz ne iş yapıyorsanız o da yapabilir. Evet işinizi uzatır, etraf kirlenebilir, yerler ıslanabilir ama çocuğunuz gelişir. Zamanla ustalaşıp döküp saçmadan iş yapmayı öğrenir. Çocuğunuz bir şeyleri yapmaya başladığında, ona izin verirseniz, özgüveni gelişecektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Hep masa üzerinde değil biraz da duvarda eşleştirme yapsınlar bakalım hoşlarına gidecek mi?

DİKKAT!  Çocuğunuz eşleştirme becerisi kazandıysa, çok kısa sürede tamamlayacaktır. Bu nedenle eşleştirme bittikten sonra birbirinden ayrı düşen bu yaprakların öykülerini oluşturabilir, onlara asetat kalemi ile yüz ifadeleri çizebilir, neden mutlular, üzgünler, kızgınlar, ne olursa kendilerini iyi hissedebilirler gibi sorular sorabilirsiniz. Hatta bir elbise gibi üzerinize yapıştırıp ya da üst kısmından iki delik açıp, boynunuzdan geçirerek, kolye gibi takıp yaprak dansı yapabilirsiniz.

Bu oyunu oynayarak;

·         Kalemi uygun şekilde tutabilme

·         Eşleştirme yapabilme

·         Nesnelerin benzerliklerine ve farklılıklarına dikkat edebilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

 

7.       ÇORABININ EŞİ (3-6 yaş)

Tüm ailenin çoraplarını küçüklü büyüklü bir leğenin içine koyup, karıştırıp eşini bulmayı denediniz mi hiç?

Çok fazla materyal aramaya gerek yok. Eşleştirme yapmak istiyorsanız dökün evdeki çorapları eğlence başlasın. Eşleştirdiğiniz çorapların kime ait olduğunu, ne renk olduğunu, üzerinde hangi şekillerin olduğunu konuşmayı unutmayın.

Bu oyunu oynayarak;

·         Eşleştirme yapabilme

·         Nesnelerin benzerliklerini ve farklılıklarını görebilme

·         Dikkat, konsantrasyon

·        

 

Çevresine dikkat edebilme becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz.

 

 

 

 

 

8.       FINDIK KIRMAK, KESTANE SOYMAK (2-6 yaş)

Küçük kas motor gelişimi desteklemek için harika bir yol değil mi? Hatta bu listeye mandalina soymayı da ekleyebiliriz. Çoğu insan bunlara bir oyun gözü ile bakmazken kestane, mandalina soymak, fındığı fındık kıracağı ile kırıp kabuğundan ayırmak son derece faydalı bir oyun. Üstelik çocuk için oldukça zorlayıcı bir deneyim.

Soğuk kış gecelerinde kestane piştikten sonra sabırsızca biraz soğumasını beklemek, sonra da azimle soymak bile isteklerini ertelemesi gerektiğini, istekleri için sabretmesi gerektiğini öğretiyor çocuklarımıza. Doğal bir öğrenme ortamı içinde, yaparak yaşayarak ve farkına varmadan isteklerini ertelemeyi öğreniyor. O halde ne yapıyoruz? Soyup vermiyoruz, soymasına imkan veriyoruz. En azından 3-4 tanesini soyması için fırsat tanıyoruz.

Bu oyunu oynayarak;

·         Günlük yaşam becerileri kazanma

·         Ellerini koordineli olarak kullanabilme

·         Dikkat ve koordinasyon

·         El göz koordinasyonu gibi küçük kas motor becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz

 

9.       BULAŞIK YIKAMAK (2-6 yaş)

Evet evet bulaşık yıkamak, hem de köpük köpük. Emin olun çocukların en sevdiği oyunlardan ama maalesef birçok ebeveyn buna izin vermiyor. Bulaşık derken yağlı tencerelerden, hemen kırılabilecek hassas bardaklardan bahsetmiyorum. Plastik kapları yıkamakla başlayabilirsiniz aslında.

Sonra meyve sebzeleri yıkayabilirsiniz. Oyuncak arabaları yıkayabilirsiniz. Hatta oyuncak bebekleri yıkayabilirsiniz. Leğende küvet bile yapabilirsiniz.

Yeter ki köpük olsun, su olsun, eğlence peşinden gelir.

Bu oyunu oynayarak;

·         Günlük yaşam becerileri kazanma

·         Ellerini koordineli olarak kullanabilme

·         Dikkat ve koordinasyon

·         El göz koordinasyonu gibi küçük kas motor becerilerinin gelişimini desteklemiş oldunuz


Kaynak:BencikKangal,Saniye.Oyunperest.Ankara:Elmayayınevi,2021



Kaynak: BencikKangal,Saniye.Oyunperest.Ankara:Elmayayınevi,2021
Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 0  kişi beğendi